Zorunlu din dersi pekiştiriliyor

Devlet Bakanı Faruk Çelik, NTV’ye yaptığı açıklamada “TTKB'nin onayıyla birlikte
AİHM kararlarına da uygun yeni ders kitapları 2011-2012 öğretim yılında okutulmak üzere hazır. Hangi sınıfta hangi konuların okutulması gerektiğinin içeriğini Aleviler yazacak. Madımak'ın tabelası indi, o sorun bitti; din kültürü ahlak bilgisi müfredatı şimdi yazılıyor o da bitecek (hem “hazır” hem “bitecek”!).” dedi.

Faruk Çelik, Alevi Çalıştayı ardından da benzer bir açıklamada bulunmuştu. Biz de Bakanın bu açıklamasının ardından dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in 2007’de "Danıştay eski müfredata göre karar aldı. İçerik değiştiğine göre, karar uygulanamaz.” sözünün ne anlama geldiğini sormuştuk. Belli ki biri yalan söylüyor.

Korkarım, Haziran genel seçimlerinin ardından oluşacak hükümetin bir bakanı da Faruk Çelik’i yalanlayacak. Çünkü ikinci Çelik, din dersi kitaplarındaki Alevilikle ilgili bölümü “Aleviler yazacak”, “Aleviliğin tasavvufi yorumuna” yer verilecek gibi kurnazca yöntemlerle durumu geçiştirmeye çalışıyor. İslam’ın şartları öğretilen, eğitimi yapılan din derslerinde Cem’in nasıl yapıldığını anlatabilecek mi?

Kitapları inceleyecek teknik ekip arasında, onay verecek Talim ve Terbiye Kurulunda bir tek Alevi bile yok. Bakan Çelik, Aleviliğin Alevilik gibi ele alındığı kitapların Talim Terbiyeden onay alacağını sanıyorsa yanılıyor.

Asıl yanılgı din derslerinde Aleviliğe yer verilmesini sorunun çözümü olarak görmektir. Yeni bir din dersi sayılacak bu uygulama, zorunlu olmaktan çıkartılması istenen dersin pekiştirilmesini amaçlamaktadır. Gerçek insan hakları savunucuları uyanık olmalı.