“Hangi özgürlükten söz ediyorsun?”

Milletvekilleri, TBMM denetim faaliyetlerinden sayılan soru önergelerini yürütme organı üyelerine yöneltirler. Başbakan ya da bakanlar, ilgili biriminden edindiği bilgilerle bu soruları yanıtlayarak sorunun sahibine iletir. Gerisi, yani gelen yanıtları değerlendirmek soru önergesi sahibine aittir. Bu anlattığım soru önergelerinin prosedürüdür.  

Soru önergeleri, altına attıkları imzanın bağlayıcılığı nedeniyle bakanlar kurulu üyelerinin hiç hoşlanmadıkları bir denetim yöntemidir. Bundan dolayı bakanlar, işine gelmeyen önergelere ya yanıt vermezler ya da soruyu anlamazlıktan gelerek işine geldiği gibi yanıtlarlar. Hüseyin Çelik bu konuda oldukça ustaydı.

Gazetemizin dünkü sayısında yer alan habere göre Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in soru önergesi de Nimet Çubukçu’da aynı muameleyi görmüş. Turgut Dibek, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun yanıtlaması istemiyle bir dizi sorudan oluşan bir soru önergesi veriyor. İlk sorusu da YÖK’ün öğrencilerin eleştiri özgürlüğünü kısıtlamasıyla ilgili:

Turgut Dibek soruyor “’Türbana özgürlük’ veren YÖK’ün, bunu eleştiren öğrencilerin özgürlüğünü kısıtlamaya hakkı var mıdır?”

Nimet Çubukçu yanıtlıyor “Sorudaki ‘öğrencilerin özgürlüğü’ ifadesi ile hangi özgürlüğün kastedildiği anlaşılamamıştır.” (Aslında soruyu Çubukçu adına YÖK, YÖK adına da Yıldız Teknik Üniversitesi yanıtlıyor.)

Soru gayet açık, ben bile anladım ‘öğrencilerin özgürlüğü’ ifadesi ile eleştiri özgürlüğünden söz edildiğini! Anlamadığımı söylesem aptal olduğumu sanırdınız; ya da sizi aptal yerine koyduğumu düşünürdünüz. Eminim siz de benim gibi düşünüyorsunuz!..

Fakat soruyu, anlama becerimizi geliştirsin diye kendimizi teslim ettiğimiz ne YÖK ne üniversite ve ne de bütün bunların başı Milli Eğitim Bakanı anlamıyor. Bence bu normal; özgürlük karşıtı birinin özgürlükten anlamaması gayet normal bir durum.