Kitaplar


 

 


(Ortak kitap)
 



    https://www.facebook.com/ozmenu  https://twitter.com/unalozmen

 

Ünal Özmen

 
Ünal Özmen
ozmenu@gmail.com
Zorunlu din dersi uygulamasına karşı yeterince yargı kararı var
14/12/2010

Haberlere göre, öğrencisinin din dersine girmesini istemeyen birçok aile “İslam Dinine mensup değiliz“ gerekçesiyle Sıvas İdare Mahkemesine açtığı davayı kazanmış ve bu ailelerin çocukları yargı kararının uygulanması sonucu din dersine girmiyorlarmış. Mahkeme kararını sorunun çözümü gibi görenler var.

Bu çocuklar, SBS sınavlarındaki din kültürü ve ahlak bilgisi sorularından da muaf sayılacaklar mı?

Bunu sonra tartışmak üzere son yargı kararının ne getirip ne götürdüğüne bakalım. “İslam Dini mensubu değiliz” gerekçesiyle zorunlu din dersi uygulaması aleyhine açılan davaların, davacı lehine sonuçlanmış olmasını kazanım sayabilir miyiz? Bu bana bir mücadele gerekçesi gibi gelmiyor. Kamuoyu oluşturma ve Hükümeti uyarma işlevine rağmen kazanım sayılmaz.

Demokratik, özgürlükçü ve evrensel insan haklarına uygun olan, insanların dinlerini inkâr etmek zorunda bırakılmadan da din eğitimi almak istemediklerini beyan edebilmeleridir.

Müslüman olmadığını beyan eden kişi lehine verilen karar hukuka değil, yasalara dayanan karardır. Sıvas İdare Mahkemesinin Dersin Anayasal bir hüküm gereğince zorunlu olduğu, bu nedenle iki çocuğun din dersinden muaf tutulmasının mümkün olmadığı”nı belirterek kararını ailenin Müslüman olmamasına dayandırması, Antalya ve İstanbul İdare Mahkemeleri ile Danıştay ve AİHM kararını göz önünde tutulmadığını gösteriyor.  Zorunlu din dersi uygulamasına karşı elde yeterince yargı kararı var. İdare ve bölge mahkemeleri, Danıştay ve AİHM kararları gayet açık ve bağlayıcı. Bence bu noktadan sonra yapılması gereken yeni davalar açmak yerine, Hükümeti yargı kararlarını uygulamaya zorlamak olmalı. Henüz gerçekleşmeyen din dersi boykotu bu yollardan biri.
Çocuğunun din dersine girmesini istemeyenlerin mahkemeden karar alıp okula götürmesi az sayıda ailenin deneyebileceği seçmeli ders uygulamasının dolambaçlı yolu. İnsanlara bu dersten muaf sayılmaları için dilekçelerini okul yerine mahkemeye vermelerinin salık verilmesi Hükümetin işi savsaklamasından başka bir işe yaramaz. Hükümet, Anayasa değiştirmeye gerek yok, derse girmek istemeyen mahkemeye gitsin der mi, der. Müslümanların ülke nüfusuna oranı birkaç puan düşse de doğrusu işine de gelir.   
Öğrenci eylemleri ve 68

Önce son bir ayda tanık olduğumuz öğrenci eylemlerinin özetini çıkaralım:

Fransa: Öğrenciler, hükümetin emeklilik yaşını artırma ve "kemer sıkma" politikalarına karşı eylemde.

İtalya: Üniversitelerde bütçe kısıtlaması ve özelleştirme amaçlı “reform” tasarısına karşı çıkan öğrenciler, Pisa Kulesi’ni ve Colessium'u işgal etti.

İngiltere:
Hükümetin üniversite harçlarını artırma ve eğitim bütçesini kesme planı, 130 bin öğrencinin katıldığı eylemle protesto edildi. Eylemciler Muhafazakar Partinin merkezini işgal etti.

Yunanistan: Hükümetin bütçe açığının daraltılması amacıyla sosyal haklarda gerilemeye ve ücretlerde indirime gitmesi protesto edildiHollanda: Amsterdam Öğrenci Sendikası (ASVA)’nın çağrısına uyan binlerce öğrenci hükümetin eğitim harçlarına dair planını protesto etti.

Türkiye: Öğrenciler, eğitimin parasız olması, harçların kaldırılması, YÖK’ün kaldırılarak üniversitelerin özerk, özgür ve bilimsel araştırmalar yapan yerler olması istemleri ile işsizlik ve güvencesiz çalıştırılma kaygılarını dinlemek istemeyen hükümet başkanını protesto ettiler.Görüldüğü kadarıyla öğrencilerin itirazı daha çok yaşadıkları ülkenin mevcut iktidar politikalarına yönelik. Eylemler daha çok ekonomik boyutlu. Oysa 68, yeni bir dünya kurma özlemiyle savaş karşıtı antiemperyalist uluslararası bir hareketti. Şu haliyle mevcut öğrenci eylemleri, 68 öğrenci hareketiyle paralellik göstermiyor. Keşke gösterse…  

Okumuyormuşuz, okuduğumuzu anlamıyormuşuz

OECD, 2009 yılı PICA araştırmasında, ülke öğrencilerinin okuma anlama becerilerini ölçtü. Türkiye 41. sırada. Demek oluyor ki Türkiye, öğrencilerine okuma alışkanlığı kazandıramadığı gibi okuduğunu anlama becerisini de kazandıramıyor. Neden?Çok sayıda neden sayabiliriz. Bunlardan biri de ders kitaplarında kullanılan metinler. İsterseniz öğrencinizin elindeki Türkçe ders kitaplarında kullanılan metinlere bir bakın… Gündeme geldi diye Milli Eğitim Bakanlığının 4. sınıflar için hazırladığı Türkçe ders kitabından rastgele bir sayfa açtım: Metin başlığı: Diş Çürükleri. Konu alt başlıklarına baktım edebi, estetik bir metin olabilir mi diye. Yok. Dişler neden çürür/Çürük belirtileri nelerdir?/Diş çürüğü nasıl ilerler/Çürükten korunmak için ne yapmalıdır?/Kimlerde daha çok çürük olur/Diş çürümesi önlenebilir mi?  (Sayfa 85, 86, 87, 88) Sanırsın ki Türkçe kitabı değil de TUS (Tıpta Uzmanlık Sınavı) kitabı

Başbakanın ünlü F@TİH projesinin arka planı aydınlanıyor.

  Sabah gazetesi, Pazar günü iç sayfa manşet haberinde Başbakanın reklamını yapayım derken FATİH adı verilen her sınıfa bilgisayar, yazıcı ve akıllı tahta alım projesinin geri planındaki ilişkiler ağının ipuçlarını verdi.

 Habere göre proje Microsoft tarafından 120 ülkeye örnek olarak gösterilmiş. Başbakanın tanıtımının ardından bu proje için benim yorumum şu olmuştu: Uluslararası finans kuruluşlarının para, üretici firmaların mal satmasına hizmet eden bu tür projeler için kredi verilecek ülkeyi bulma, proje ve protokol hazırlama işi, bu işler için organize olmuş lobiler aracılığı ile yürütülür. Lobi, alımı yapılacak bilgisayar ve bir o kadar donanımın (yazılım, yazıcı, akıllı tahta vb.) nerelerden kaç paraya alınacağını da belirler.

Türkiye, bu proje için uluslararası telekom şirketlerin mali destek sağladığı bir fondan 1,5 milyar dolar kredi kullanacak. Donanım ve yazılımlar da birkaç şirketten alınacak.FATİH’in fatura karşılığı kredi kullanımı olduğunu öğrendik. Yazılımların lisans sahibi olan Microsoft’un Telekom şirketlerine hizmet sunan lobinin 120 ülkeyi ikna etmek için hangi yöntemleri kullandığını ise yakın zamanda öğrenemeyeceğiz. Çünkü Wikileaks skandalından sonra bu tür görüşmeler çift kapılı odalarda yapılıyor olmalı. (Türkiye görüşmeleri Wikileaks öncesi olduğu için bir umut önümüzdeki günlerde açığa çıkabilir.)



812 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Milli Eğitim Bakanı bunu izah etsin - 10/05/2011
Talim ve Terbiye Kurulu üyeliğine atanan Abdulkadir Yılmaz’ın, özel yayınevlerinin elemanı olduğu, onlar adına ders kitapları yazdığı ortaya çıktı.
Öğretmen öğrencisinin aile yapısına uygun olmalı - 03/05/2011
Öğretmen öğrencisinin aile yapısına uygun olmalı
Herkesin kazandığı ihale: Ders kitapları ihalesi - 26/04/2011
Milli Eğitim Bakanlığı 2011-2012 öğretim yılında okutulacak ders kitaplarının ihalesini bugün yapıyor. AKP, iktidarının ilk yılında beş yıl kullanılacak kitaptan söz etmesine rağmen bu projeyi yaşama geçirmedi. Tek kullanımlık kitapta ısrar etti. Yin
Erdoğan - 19/04/2011
Erdoğan "Kızım normal vatandaş dağl" dedi. Felsefecilr Derneği: Düşünca Eğitimi dersi zorunlu olsun CHP seçim bildirgesinde eğitim İstifayazorlamanın küçük faydaları
Meclis Başkanı da Kenan Evren'den davacı olmalı - 13/04/2011
Meclis Başkanı da Kenan Evren'den davacı olmalı Eğitime Dair kitaplar Nasıl Bir Eğitim İstiyoruz
“Andımız” bir yemin ve isteklendirme metni ise - 05/04/2011
Zorunlu din dersi tartışması, Alevilerin istemi olarak gündemdeki yerini korurken Kürtler de BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın öncülüğünde ilköğretim okullarında her sabah öğrencilere törenle tekrar ettirilen “Andımız”ı tartışmaya açtı.
Polisi atlattım, kitabım matbaaya ulaştı - 29/03/2011
Şaka değil, polis el koymadan üçüncü kitabımı (Türkiye’nin Eğitim Gündemi) yayıncıma ilettim, o da matbaaya kadar ulaştırmış.
Polisi atlattım, kitabım matbaaya ulaştı - 29/03/2011
Şaka değil, polis el koymadan üçüncü kitabımı (Türkiye’nin Eğitim Gündemi) yayıncıma ilettim, o da matbaaya kadar ulaştırmış.
Bezdirici Bezdiriye (mobbing) son verebilir mi? - 22/03/2011
Mobbing, işyerlerinde gücü kullanma yetkisi olanların uyguladığı psikolojik saldırıyı tanımlayan bir kavram.
 Devamı