Kitaplar


 

 


(Ortak kitap)
 



    https://www.facebook.com/ozmenu  https://twitter.com/unalozmen

 

Ünal Özmen

 
Ünal Özmen
ozmenu@gmail.com
Kılıçlar kınına…/CHP Kurultay notları
19/12/2010
Kılıçlar kınına…                         

Süresi belli ateşkes 

CHP, milletvekili genel seçimine altı ay kala yeni bir iç çatışmaya cesaret edemedi. 2011 Haziran’ında yapılacak milletvekili genel seçimine kadar CHP’de kılıçlar kınına sokuldu.

Oysa 12 Eylül’de kapatılıp 1992’de yeniden açılmasından buyana ilk kez ciddi bir kırılma yaşıyor. Gürültülü bir iç çatışmanın tüm koşulları mevcut: Bir yandan CHP’yi geleneksel çizgisinde tutmaya çalışanlar, öt yanda henüz çerçevesi belli olmayan bir “değişim”den yana olanlar. CHP’den emek hareketine öncülük etmesini bekleyen solcular ile AKP tarafından çerçevesi çizilen sorun alanlarına sosyal demokrat çözüm arayan liberalleri de sayarsak tarafları çoğaltabiliriz.Fakat buna rağmen konjonktür, her iki tarafın da gerilimden uzak durmasını sağladı. Peki, sükûneti sağlayan neydi?  En başta partinin iktidar adayı olduğunun varsayılması. İkincisi, genel seçimlerde istenen başarının elde edilmemesi durumunda faturaya ortak olmak istemeyenler üzerindeki caydırıcı etkisi. Buna 22 Mart’ta genel başkan olan Kemal Kılıçtaroğlu’nun geçen dokuz ayda karizmasını korumadaki başarısının da etkisini ekleyebiliriz.  

Bu nedenlerden dolayı kınına sokulan kılıçların tekrar çekilmeyeceğini kimse garanti edemez. Baykal ve Sav’ın, CHP tabanındaki iktidar beklentisini yükselterek Haziran 2011’de yapılacak seçimde ortaklı da olsa hükümet olmaya yetmeyen her sonucu başarısızlık olarak değerlendireceğini hesaba katmak gerek. Baykal’ın, iki gün önce yayımlanan CHP’yi yüzde 30, AKP’yi yüzde 45 oy oranında gösteren anket sonucunun seçime kadar değişmeyeceğini varsayarak yeni savaş oyunların planladığını yakında göreceğiz.

Yarışsız kurultay heyecan yaratmıyor

Bana göre CHP kurultayı dün değil, ondan önceki gün, yani 17 Aralıkta CHP genel merkezinde yapıldı ve il başkanlarının açıklamasıyla sona erdi. Dün, Arena Salonunda izlemeye geldiğimiz “şölen” ise CHP’nin Haziran 2011 genel seçiminin startıydı. Genel seçimlerde, milletvekili adaylarını ön seçimle, parti meclisini de çarşaf listeyle belirlemekten vazgeçtiğinden beri CHP kurultayları heyecanlı olmuyor. CHP’liler kurultay heyecanını en son 13. Olağanüstü Genel Kurulda yaşamıştı. Mustafa Sarıgül’ün genel başkan adayı olduğu bu kurultayın (29 Ocak 2005) ardından tehlikenin farkına varan Baykal ve ekibi gerekli önlemleri aldı. Tabi Baykal’ın o gün aldığı önlemler bugün kendi ayağına dolaşır oldu. Deniz Baykal’ın parti meclisinin çarşaf liste yöntemiyle yapılacak seçim sonunda belirlenmesini isteyen çıkışı kısa süreli bir heyecan yaratmadı değil. Ancak bu heyecan önce Önder Sav’ın, ardından il başkanlarının blok liste isteyen Kemal Kılıçtaroğluna verdiği destele son buldu.

CHP’nin yeni söylemi

Kurultaylarda heyecan ya bir söylem ya da parti organlarına seçilmek isteyen kişiler etrafında yaratılır. CHP’de yeni bir söylem vardı fakat bu söylem Kemal Kılıçtaroğlu’na emanet edilmiş sınırlarını ve içeriğini onun belirlediği bir söylemdi. Herkesin kendini içinde bulabildiği bir söylem. Parti organlarına seçileceklerin genel başkanın iradesine bırakılması ise yarış ortamını zaten ortadan kaldırıyor. Yarış yoksa heyecan da yok oluyor. 

Kurultayın anlamı

Bu kurultay, 22-23 Mayıs 2010’da yapılan ve Kemal Kılıçtaroğlu’nun genel başkan olduğu kurultaya ilişkin değerlendirmemizi doğrulamış oldu. O tarihte ilk kez siyasi gözlem yazmış ve şöyle demişim ‘Kemal Kılıçdaroğlu, kuşkusuz büyük bir beklentiye karşılık olarak ortaya çıktı. Yeni genel başkanın bu beklentiyi karşılayabilmesi için her şeyden önce parti yönetimini buna göre şekillendirmesi gerekiyor. Eğer bunu gerçekleştiremezse, yani yeni anlayışları yeni isimlerle CHP’ye taşıyamazsa, önümüzdeki günler Kılıçdaroğlu için sıkıntılı geçebilir. Kimse mevcut yapının bugünden yarına değişeceğine inanmıyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün ortaya çıkacak parti yönetimini belirleme şansı yok. Bunu delege kulislerinde yanında oturan Önder Sav’a bakarak görebiliyorsunuz. İç hesaplaşma sonucu kimi isimler değişebilir, fakat köklü bir değişiklik beklenmiyor. Özet olarak Kılıçdaroğlu, önümüzdeki süreci en azından genel seçimlere kadar kişisel karizmasıyla yürütmek zorunda kalabilir.(BirGün, 23 Mayıs 2010)Bugüne gelirsek Kemal Kılıçtaroğlu kendi karizmasının yetmediğini gördü ve masaya yumruğunu vurdu. Parti de genel başkanına desteğini limitsiz olarak sundu. 

Seçime kadar kimse topa girmeyecek

Şimdi top Kılıçtaroğlu’nun ayağında, seçime kadar kimse topa girmeyecek. Parti meclisi ve Merkez Yürütme Kurulu iyi çalışmak zorunda. İyi çalışmaktan kastımız, Türkiye’nin çözüm bekleyen sorunlarına uygulanabilir öneriler geliştirmek. Hemen belirtelim ki CHP’nin sorun alanlarına bilindik isimler üzerinden yaklaşmasının bir faydası olmayacak. CHP, 33 olağan, 15 olağanüstü kurultay yapmış. Olağanüstü kurultay sayısı hızla olağan kurultay sayısına yaklaşıyor. Eğer Haziran 2011 genel seçiminde “beklenen başarı” elde edilmezse CHP’yi yeni bir olağanüstü kurultay bekliyor. Hem de çok aktörlü, heyecanlı bir kurultay. Genel seçim sonuçlarını skor olarak değerlendirirsek sonuca göre gelecek kurultayda seyircinin yumurtalı saldırısına uğramak da var.     


824 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Milli Eğitim Bakanı bunu izah etsin - 10/05/2011
Talim ve Terbiye Kurulu üyeliğine atanan Abdulkadir Yılmaz’ın, özel yayınevlerinin elemanı olduğu, onlar adına ders kitapları yazdığı ortaya çıktı.
Öğretmen öğrencisinin aile yapısına uygun olmalı - 03/05/2011
Öğretmen öğrencisinin aile yapısına uygun olmalı
Herkesin kazandığı ihale: Ders kitapları ihalesi - 26/04/2011
Milli Eğitim Bakanlığı 2011-2012 öğretim yılında okutulacak ders kitaplarının ihalesini bugün yapıyor. AKP, iktidarının ilk yılında beş yıl kullanılacak kitaptan söz etmesine rağmen bu projeyi yaşama geçirmedi. Tek kullanımlık kitapta ısrar etti. Yin
Erdoğan - 19/04/2011
Erdoğan "Kızım normal vatandaş dağl" dedi. Felsefecilr Derneği: Düşünca Eğitimi dersi zorunlu olsun CHP seçim bildirgesinde eğitim İstifayazorlamanın küçük faydaları
Meclis Başkanı da Kenan Evren'den davacı olmalı - 13/04/2011
Meclis Başkanı da Kenan Evren'den davacı olmalı Eğitime Dair kitaplar Nasıl Bir Eğitim İstiyoruz
“Andımız” bir yemin ve isteklendirme metni ise - 05/04/2011
Zorunlu din dersi tartışması, Alevilerin istemi olarak gündemdeki yerini korurken Kürtler de BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın öncülüğünde ilköğretim okullarında her sabah öğrencilere törenle tekrar ettirilen “Andımız”ı tartışmaya açtı.
Polisi atlattım, kitabım matbaaya ulaştı - 29/03/2011
Şaka değil, polis el koymadan üçüncü kitabımı (Türkiye’nin Eğitim Gündemi) yayıncıma ilettim, o da matbaaya kadar ulaştırmış.
Polisi atlattım, kitabım matbaaya ulaştı - 29/03/2011
Şaka değil, polis el koymadan üçüncü kitabımı (Türkiye’nin Eğitim Gündemi) yayıncıma ilettim, o da matbaaya kadar ulaştırmış.
Bezdirici Bezdiriye (mobbing) son verebilir mi? - 22/03/2011
Mobbing, işyerlerinde gücü kullanma yetkisi olanların uyguladığı psikolojik saldırıyı tanımlayan bir kavram.
 Devamı