Kitaplar


 

 


(Ortak kitap)
 



    https://www.facebook.com/ozmenu  https://twitter.com/unalozmen

 

Ünal Özmen

 
Ünal Özmen
ozmenu@gmail.com
Kemal Kılıçtaroğlu’nun “söz”ü ve kaynak
29/12/2010
            Kılıçtaroğlu’nun “söz”ü
   CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu’nun, 15. Olağanüstü Kurultayda verdiği “Kemal Kılıçtaroğlu sözü”nün önemli bir bölümünü siyasi haklar oluşturuyor. 41 başlıkta toplanan “söz”ün bir kısmı ise parasal kaynak gerektiriyor.
   Harçlar Kaldırılacaktır.
   Aile Sigortası getirilerek sosyal devlet güçlendirilecek, yoksulluk tarihe gömülecektir…
   Emeklilere milli gelir artışından pay verilecektir.
   Tarım ve çiftçi desteklenecek, mazotta ÖTV kaldırılarak, mazot fiyatı yarıya indirilecektir.
   Doğu ve Güneydoğu’da seçilmiş yatırımlara, sıfır faizli ve uzun vadeli kredi verilecektir.
   Doğu ve Güneydoğu’da işsizlik ve aş sorunu doğrudan yapılacak devlet yatırımları ile çözülecektir.
   Dünyanın her yerinde, bütün politikacılar seçmenlerine bu tür vaatlerde bulunur. Özellikle seçim sathına girildiği dönemlerde ekonomik vaatler öne çıkar. Kılıçtaroğlu da seçim sürecine girmiş bir ülkenin başbakanlığına aday biri olarak bunu yapıyor. Gerçekleştirebilir mi? Bence ütopik değil.
  
“Kaynak nerede?” diyebilmek için
   Kimileri Kemal Kılıçtaroğlu’na vaatlerinin kaynağını soruyor. Oysa halkımızın hiç de böyle bir alışkanlığı yok. Bu zamana kadar kim ne verdiyse Allah razı olsun demiş; verilmediğinde de durumuna şükretmiş insanların birdenbire sorgucu kesilmesi ilginç. 
   Hükümet adayı bir partiye vaatlerini nasıl gerçekleştireceğini sormak gerek. Fakat kişinin böyle bir hakka sahip olması için önce parasını çalanlardan hesap sorması gerekir. Kılıçtaroğlu’na “Kaynağı nereden bulacaksın?” diye soranlar henüz bu hakkı elde edebilmiş değiller.
   Üstüme farz değil ama “Kaynak nerede?” diye soranlara, “Senin adın Kaynak Kemal mi?” diye alay edenlere yanıt olsun diye CHP’lilere önemli miktarda parasal kaynağın yerini işaret edeceğim. Çünkü bu soruyu hortumun bir ucunu kendi cebine bağlamış olanlar da soruyor. 
Öğrenci harçlarının bütçeye yükü
   Diğerlerini bilmem ama üniversite öğrencilerinden alınan harçların kaldırılması için gerekli kaynak hazır. Önce harçlarının bütçeye maliyetini bilelim: 2010’da devlet üniversitelerine 709 bin 641 öğrenci kayıt yapmış. Bunların 287 bin 857’si lisans programlarına, 202 bin 513’ü açıköğretim fakültelerine, 219 bin 271’i ise önlisans programlarına girmiş. Lisans (4 yıllık fakülteler) programlarının (ikinci öğretim hariç) harç bedeli ortalama 350 Tl. Ön lisans (yüksek okullar) 190, açıköğretim ise 71 Tl. Rakamlar üzerinden yapılan hesaplamaya göre öğrencilerin 2010’da üniversitelere ödediği öğrenim harç bedeli 146 milyon 168 bin Tl. Hadi diyelim 150 milyon Tl.
 
İşte kaynak 
   AKP, 2003’ten beri ders kitaplarını özel yayın evlerinden alarak öğrencilere ücretsiz dağıtıyor. Çizelgede gördüğünüz gibi (Yıllara göre kitap sayısı ile maliyetler arasındaki çelişki MEB açıklamalarından kaynaklanıyor.) bu alışveriş her yıl tekrarlanıyor. Maliyeti ise giderek artıyor: 2010’da 193 milyon kitap karşılığı 317 milyon Tl. harcama yapılmış. Eğer bir önceki yıl dağıtılan kitapların tekrar kullanımı yoluna gidilseydi böyle bir harcama gerekmeyecekti. (Bazı okurlar, öğrenciler ders kitaplarının üzerinde işlem yapıyor bundan dolayı tekrar kullanımının mümkün olmadığını düşünebilir: MEB, çalışma kitaplarını ders kitaplarıyla birleştirme yoluna ilköğretimle sınırlı olmak kaydıyla son bir yılda geçti. Bunu, ders kitabı üzerinden siyaset yapma ve rant dağıtımına devam etmek için beş yıl kullanılacak kitap projesini rafa kaldırma amacıyla özellikle yaptı.) 
   Sekiz öğretim yılında dağıtılan kitap karşılığı olarak bir milyar 676 milyon 831 bin 660 Tl. lik kaynak kullanılmış. 2010’a kadar kitapların paketlenmesinde kullanılan 35 milyon Tl. tutarındaki poşet maliyeti hesaba dahil değildir. (Bu bedel Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Fonundan karşılanıyor.) Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir uygulama yok. Ulusal geliri kişi başına ortalama 30 bin Dolar olan AB ülkelerinde kitaplar en az beş yıl dayanacak şekilde hazırlanıyor ve öğrencilere ödünç veriliyor.  Eğer MEB, kendi kaynaklarını (kitap, matbaa, insan gücü) kullansa ve uygulama da AB ülkelerindeki gibi olsaydı Türkiye’nin bu süredeki tasarrufu en az bir milyar 200 milyon Tl. olacaktı. İşte bu para, yılda 150 milyon Tl. ye karşılık gelen öğrenci harçlarının karşılığıdır.
   Kemal Kılıçtaroğlu, bu hoyratlığa dur dediği an verdiği sözün en azından birinin (en azından üniversiteye yeni kayıt olacak öğrencilerin harç bedelini karşılayacak) kaynağını bulmuş olacak. Ki bu, aynı zamanda Başbakanın bütçe konuşmasında “Sen Kaynak Kemal misin?” sorusuna da yanıt oluşturacaktır.
NOT: Çevre ve Orman Bakanlığı bir ton kitap kâğıdının 16 yetişkin çam ağacının kesilmesine karşılık geldiğini slogan olarak kullanıyor. MEB açıklamasına göre geçen yıl dağıtılan 182 milyon adet kitabın sadece 4 milyon adedinin geri dönüşümü sağlanmış. Ne korkunç değil mi?  


1652 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Milli Eğitim Bakanı bunu izah etsin - 10/05/2011
Talim ve Terbiye Kurulu üyeliğine atanan Abdulkadir Yılmaz’ın, özel yayınevlerinin elemanı olduğu, onlar adına ders kitapları yazdığı ortaya çıktı.
Öğretmen öğrencisinin aile yapısına uygun olmalı - 03/05/2011
Öğretmen öğrencisinin aile yapısına uygun olmalı
Herkesin kazandığı ihale: Ders kitapları ihalesi - 26/04/2011
Milli Eğitim Bakanlığı 2011-2012 öğretim yılında okutulacak ders kitaplarının ihalesini bugün yapıyor. AKP, iktidarının ilk yılında beş yıl kullanılacak kitaptan söz etmesine rağmen bu projeyi yaşama geçirmedi. Tek kullanımlık kitapta ısrar etti. Yin
Erdoğan - 19/04/2011
Erdoğan "Kızım normal vatandaş dağl" dedi. Felsefecilr Derneği: Düşünca Eğitimi dersi zorunlu olsun CHP seçim bildirgesinde eğitim İstifayazorlamanın küçük faydaları
Meclis Başkanı da Kenan Evren'den davacı olmalı - 13/04/2011
Meclis Başkanı da Kenan Evren'den davacı olmalı Eğitime Dair kitaplar Nasıl Bir Eğitim İstiyoruz
“Andımız” bir yemin ve isteklendirme metni ise - 05/04/2011
Zorunlu din dersi tartışması, Alevilerin istemi olarak gündemdeki yerini korurken Kürtler de BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın öncülüğünde ilköğretim okullarında her sabah öğrencilere törenle tekrar ettirilen “Andımız”ı tartışmaya açtı.
Polisi atlattım, kitabım matbaaya ulaştı - 29/03/2011
Şaka değil, polis el koymadan üçüncü kitabımı (Türkiye’nin Eğitim Gündemi) yayıncıma ilettim, o da matbaaya kadar ulaştırmış.
Polisi atlattım, kitabım matbaaya ulaştı - 29/03/2011
Şaka değil, polis el koymadan üçüncü kitabımı (Türkiye’nin Eğitim Gündemi) yayıncıma ilettim, o da matbaaya kadar ulaştırmış.
Bezdirici Bezdiriye (mobbing) son verebilir mi? - 22/03/2011
Mobbing, işyerlerinde gücü kullanma yetkisi olanların uyguladığı psikolojik saldırıyı tanımlayan bir kavram.
 Devamı