İlköğretim 8. sınıflarda okutulan Vatandaşlık ve Demokrasi dersinin öğretim programı Tebliğler Dergisi’nin Ekim 2010 sayısında yayımlandı. Ders kitabının hazırlanmasıyla ilgili “kriter”ler ise Ocak’ta belirlendi. Hazırlanacak ders kitaplarının incelenmek üzere Talim Terbiyeye başvurusu 31 Mayıs’ta başlıyor.

Ders kitapları, öğretim programlarına ek olarak Talim Terbiye tarafından hazırlanan “kriter”lere göre hazırlanır. Yazarı yönlendirecek kriterlerin programla birlikte ortaya çıkması gerekirken bu yapılmıyor.

Görüldüğü gibi ders, öğretmen ve çalışma kitabından oluşan takım ders kitabının hazırlanması için verilen süre sadece ve sadece iki ay.  İki ayda ders kitabı yazılır mı?  Bu sürede doğru düzgün bir ders kitabı yazılmaz. Ne Bakanlık yapabilir bunu ne de özel yayıncılar. Tabi Ocak’ta yayımlanan kriterler hazırlanırken önceden el altından birilerine servis edilmemişse. Çünkü Talim Terbiye’de işler böyle yürüyor. Öğretim programları ile ders kitabı inceleme kriterlerinin henüz hazırlanma aşamasındayken kimi özel yayınevlerine sızdırıldığına çok tanık olmuşuzdur. 

Söz konusu Vatandaşlık ve Demokrasi dersi olunca özellikle uyarmak istedik. Ayrıca dersin programı pek sorunlu gözükmüyor. Tıp ki yasalarımız gibi… Kötü kitaplarla programın anlamsızlaştırılması yoluna gidilmemeli. Yasalarda demokrasiyle, uygulamada faşizmle karşılaştığımız gibi olmasın.

Vatandaşlık ve Demokrasi ders kitabını hazırlayanlara öneri

Yeri gelmişken, Vatandaşlık ve Demokrasi dersinin kitabını yazanlara birkaç öneride bulunmak isterim:

• Vatandaşlık konularını yazarken milliyetçilik, din ve gelenekler gibi toplumun “mutlak özellikleri”ni öne çıkarıp demokrasi konularında işleyeceğiniz insanın aklı ile kurduğu düzenleri önemsizleştirmeyin,
• Vatandaşlık konularını “biz” ve “bize ait” olan değer ve kurallar bağlamında ele almayın;
• Toplumun farklı fakat eşit şekilde barış içinde yaşayabilmesini hoşgörü üzerine inşa etmeyiniz; evrensel insan haklarının her insanın hakkı olduğu ilkesinden hareket ediniz.
• Laikliği demokrasi ile ilişkilendiriniz,
• Son olarak;
• Kitabı yazarken Başbakan Erdoğan’dan etkilenmeyin; mümkünse dinlemeyin,
• Örnek olayları Türkiye’den seçmeyin,

Bu ilkelere uymadan düzgün bir kitap yazamayacağınızı aklınızdan çıkarmayın.

Yorumlar