Nimet Çubukçu, Ziya Selçuk ile gazeteci olarak mı görüştü

Prof. Dr. Ziya Selçuk, hiç kuşkusuz AKP döneminde uygulanan eğitim politikalarının mimarı. Talim Terbiye Kurulu Başkanlığını Hüseyin Çelik’le uyuşamadık diye bırakmış olsa da gerçek bu. Öğretim programları ile ders kitaplarının mevcut biçimiyle değiştirilmesi onun fikriydi; süreci başından sonuna kendisi yönetti. Liselerin dört yıla çıkartılması gibi sistemi çıkmaza sokan bir sürü kararının altında da imzası var.

Ekonomik liberalleşmeye koşut olarak eğitim öğretim materyallerinin liberalize edilmesi Batı kaynaklı bir proje: Batı’nın, “çevre ülke” yurttaşlarını tektipleştirmek için “yardım kuruluşları” eliyle dayattığı eğitim politikaları sadece bizde değil tüm geri/az geri ülkelerde  “reform” olarak sunuldu. Öyleyse, burada durup bir düzeltme yapmak gerekiyor; projenin fikir babası Batı ise uygulayıcısına mimar demek abartılı bir niteleme olur. Sanırım uygun sıfat taşerondur.

Prof. Selçuk, bir süredir Radikal gazetesinde bir şirketin reklam sayfasında eğitim üzerine yazıyor. Kendisine ait olduğu izlenimi edindiğim sorularla popüler kavramları tartışıyor. Geçenlerde “Kişiler niçin bezdiri (mobbing) yapar?” sorusuna kafa yormuştu; şöyle diyordu: “(Mobbing) bir kişiyi psikolojik olarak baskı altına alıp yıldırma ve görevden ayrılmaya zorlamadır. … Bunu yapanlar, genellikle özgüveni zayıf, yetersiz hisseden, sorunlarını çözemediği için başkalarını sorunlu göstermeye çalışan kişiler olabileceği gibi, çıkar amaçlı bir planın tezgâhlayıcısı da olabilirler.”

Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı döneminde Ziya Selçuk, Kurumun 200 çalışanını gerçek dışı iddialarla görevinden uzaklaştırdı. Tamamı mahkeme kararıyla tekrar görevlerine iade edildiler. Görevden aldığı çok sayıdaki yöneticinin yerine başka kişileri görevlendirdiği halde mağdurların açtığı davalara “okullarda öğretmen açığı var” savunmasını gönderdi. Aklımda kalan bir başka olay da on adet CD ile 4 bin sayfadan oluşan İngilizce kitapların bir kişi tarafından bir günde incelenmiş gibi belge düzenletmesiydi. Mobbing’e maruz kalmayan hiçbir kişi sahte bir raporun altına imza atmaz. Birkaç hafta önce de  “Eğitim sistemimizde niçin kız çocukları lehine bir şeyler yapılmıyor?” diye soruyordu. Sanki bir şeyler yapmak istedi de engel olunmuş gibi…   

Bunlar değil tabi Ziya Selçuk’u yazı konusu yapmamızın nedeni. Bir profesör ve gazete yazarı olmanın ötesinde, katkılarıyla içinden çıkılmaz hale gelen eğitim sistemine yeniden ve fiilen girme olasılığı nedeniyle Selçuk’un bu yönlerinin bilinmesini istedik. 14 Şubat günü Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ile bir lokantada buluşmasını başka nasıl yorumlayabiliriz ki?

Yorumlar