12 Eylül faşizminden hesap sorma işi bir savcıya havale edildi. Anladığımıza göre savcı, davayı, 12 Eylül uygulamalarından mağdur olanların vereceği dava dilekçeleri üzerinden yürütecek. Bu doğru bir yöntem değil. Darbecileri yargılayacağız derken darbenin kendisi unutulacak gibi… Savcının, yaşayan MGK üyelerinin ifadelerine başvurulabileceği açıklaması, Türkiye’nin geçmişinden ve geleceğinden 30’ar yılını çalan darbenin hesabının üç-beş çavuşun üzerinde kalacağını gösteriyor.

Kenan Evren ve diğerleri yargılanmadan 12 Eylül yargılanmış olmaz. Onların yargılanması için ise bir kişinin, Meclis Başkanı M. Ali Şahin’in suç duyurusu dilekçesi eksik. 12 Eylül’ün kapatıp mallarına el koyduğu sendika, sivil toplum örgütü ve partilerin başkanları gibi M. Ali Şahin de başkanı olduğu Meclisin kapatılıp üyelerinin milletvekilliğine son verilmesinin peşine düşmelidir.
Darbenin yargı kararı gerektirmeden telafi edilecek sonuçlarını ortadan kaldırmadan AKP darbe ile hesaplaşmış olamaz. Varsa niyeti, itibar iadesinin ötesine geçip tez elden TÖB-DER’in statüsünün ve mallarının iadesini sağlamalıdır.

Yorumlar