Talim Terbiye ne kadar terbiyeli

Özel yayınevlerine ders kitabı yazan Talim ve Terbiye Kurulu üyesinin, bir başka yayınevinin lise matematik kitaplarına editörlük yaptığı da ortaya çıktı. Milli Eğitim Bakanlığı, yazımız üzerine başlattığı incelemenin soruşturmaya dönüşmesini engellemeye çalışıyor.

Milli Eğitim Bakanlığının, önümüzdeki öğretim yılında öğrencilere dağıtmak üzere özel yayıncılardan satın aldığı ders kitaplarının yazarlarından birinin de bu kitaplara uygunluk kararı veren Talim Terbiye Kurulu üyesi olduğunu belirttiğim yazılarımı bir kez daha anımsamanızı istiyorum. Adam, gidip birkaç özel yayınevine ders kitabı yazıyor, sonra gelip bu kitapların incelenmesinde, değerlendirme notu verilmesinde ve karar sürecinde görev alıyor. Yasal mı, değil; terbiyeli bir iş mi, işte orası sizin terbiyenize kalmış…

Talim Terbiye Kurulu üyesi Abdulkadir Yılmaz’dan söz ediyorum: Yazılarımız üzerine bu kişi hakkında bir inceleme başlatıldı. Fakat geçen haftaki yazımda da belirttiğim gibi Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu olayın örtbas edilmesine göz yumuyor. Çubukçu, yıllık 300 milyon Tl. pazar payına sahip olan ders kitaplarının özel yayınevleriyle ilişkiye girmiş birisinin onay makamında bulunmasında sorun görmemiş.

Niye yalan söyleyeyim, ben de profesyonel gazetecilere özenip, üzerine gittiğim konularla ilgili bazı bilgileri yeri geldiğinde kullanmak üzere saklıyorum. Talim Terbiye Kurulu üyesi Abdulkadir Yılmaz’ın ders kitabı yazarlığının dışında bazı yayınevlerine editörlük yaptığı bilgisini de bu nedenle daha önce dile getirmemiştim. Bekliyordum, Bakanlığın tepkisi ne yönde olacak diye. Ne de olsa bir kişinin ders kitabı yazarlığının yanında özel yayınevlerine editörlük yapması hafif kalırdı. Bu bilgiye Bakanlık müfettişleri de ulaşmışlar. Fakat ne incelemeyi başlatan Bakan ne de incelemeyi yürüten müfettişler bunu da soruşturma açmayı gerektiren bir sorun olarak görmemişler. Üstüne gidilmesin diye Kurul üyesinin adının geçtiği kitapların basımı son anda durdurmuşlar.

Bakanlık, soruşturmaya gerek görmediğine göre bir Kurul üyesinin özel yayınevleri adına ders kitabı yazmasını, editörlük yapmasını sakıncalı bir durum olarak ele almıyor. Peki, sormak gerek, madem bu durum sakınca oluşturmuyorsa neden bedeli ödenip alındığı halde Kurul üyesinin adının geçtiği kitapların basımını engelleniyor. 

Ders kitabı kaç paraya yazılır

Üzerinde ısrarla durduğumuz konunu önemini anlamak için özel yayınevlerine ders kitabı yazmanın getirisinden de söz etmeliyim: Kitap başına yazara ödenen ücret, kitabın ait olduğu branşa göre değişiyor. Ortalama yazar payı 30 bin lira. Bu paranın üçte biri avans olarak önceden ödeniyor; kalan üçte ikisi ise Talim ve Terbiye Kurulunun uygunluk kararından sonra yazara ödeniyor. Bir kitap Talim Terbiyeden ne kadar erken ve sorunsuz onay alırsa yazar açısından o kadar karlıdır. Editörlük de bu kadar olmasa bile bedava yapılan bir iş değil.

Yorumlar