11 Ocak 2011
Nimet Çubukçu Bakanlık koltuğunu dolduramayınca, koltuğun kenarında kalan boşluğu başkaları dolduruyor. Biz zaten kendilerinin bir protokol görevlisi olduğunu önceden söyledik. Fakat buna rağmen öğretim programları ve ders kitaplarının nasıl ve kimler tarafından hazırlanacağının (belirlenmesi değilse bile) açıklamasının kendisi tarafından yapılmasını beklerdik. Nezaket ve protokol gereği böyle olması gerekir.
Geçen haftaki yazımda Devlet Bakanı Faruk Çelik’in, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi müfredatının AİHM kararları dikkate alınarak hazırlandığı, derste hangi sınıfta hangi konuların okutulacağını ise Alevilerin yazacağını belirten açıklamasından söz etmişim. Bu açıklamadan, din derslerinin içeriğinden tutun da ders kitaplarının kim tarafından yazacağına kadar Faruk Çelik’in karar verdiğini anlıyoruz. Çelik’in din dersi programlarına bu kadar müdahil olması bunu gösteriyor.
Çubukçu’yu açılış kapanış törenlerinde görmesek, Eğitim Bakanının Faruk Çelik olduğu sanısına kapılabiliriz. Milli Eğitim Bakanı dururken bir başkasının öğretim programlarının ve ders kitaplarının içeriğini belirlemeye kalkışması ancak bir boşluk sonucunda olabilir.