AİHM lağvedilene kadar türban yasayla düzenlenemez Danıştay’ın, Eğitim İş’in açtığı dava sonunda ALES (Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı) Sonbahar Başvuru Klavuzu’nun kıyafet düzenlemesinin yürütmesini durdurması, türban tartışmasını yeniden alevlendirdi. Gördüğümüz kadarıyla Danıştay kararına en çok sevinen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan oldu. Erdoğan, YÖK başkanının üniversitelere gönderdiği türbana dokunmayın içerikli yazısının ardından uykuya yatırıldığı sanılan bu sorunun top olarak tekrar ayağına gelmesinden oldukça mutlu gözüküyor. Bunu Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Herkesin karara saygı duyması gerekir” açıklamasını kullanma biçiminden anlayabiliyoruz. Başbakan, Kılıçdaroğlu’nun değerlendirmesini, çözeceğini vaat ettiği soruna sahip çıkmak olarak değerlendirdi. Her zamanki gibi yargıçlara saldırmayı da ihmal etmedi. Aynı Erdoğan Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin’in benzer açıklamasını görmezden geldi. Şahin de Kılıçdaroğlu gibi "Karara sadece saygı duyuyorum, katılsak da katılmasak da yargı kararları bağlayıcı niteliktedir" dedi. Fakat Meclis Başkanının açıklaması türban karşıtlığı olarak değerlendirilmedi. Başbakanın Şahin’in yorumunu görmezden gelmesi "Yargı kararı yürürlükteki bir yasaya göre verilmiş ise yapılması gereken, bunları düzeltici yasal düzenlemeler yapmaktır" ek açıklaması olabilir. Bu durumda Meclis Başkanına sormak gerekir: AİHM kararı orada durduğu sürece (Anayasa Mahkemesinin 2008’de verdiği karar da buna dayanıyordu) Başbakanın istediği biçimde bir yasal düzenleme olanaklı mı? Değil tabi… Başbakanın seçim sürecinde türbanla oynaması, Kemal Kılıçdaroğlu’nun istemeyerek de olsa girdiği bu tartışmada bundan sonra izleyeceği yola bağlı. Bu tartışmadan CHP’ye fayda gelmez. Bizce Kılıçdaroğlu, Başbakana, tıpkı Danıştay gibi türbanla başörtüsünü ayıran AİHM kararını işaret etmelidir. Orada çözüm de var. |
2266 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |