Zorunlu temel eğitim 10 yıl, zorunlu eğitimden ayrılma yaşı 16 olmalı; meslek eğitimi ise zorunlu eğitimin dışına alınmalı Zorunlu temel eğitim 10 yıl, zorunlu eğitimden ayrılma yaşı 16 olmalı; meslek eğitimi ise zorunlu eğitimin dışına alınmalı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin geçen hafta düzenlediği İkinci Yüzyıla Eğitim Hakkı Çalıştayı'nda "4+4+4 şeklindeki uygulama asla devam etmemeli." dedi. İktidar adayı partinin genel başkanından gelen bu çıkış zorunlu eğitimin süresi, eğitim yaşı, eğitim kademeleri ve mesleki eğitimin yeniden yapılandırılması gibi bir dizi başlıkta şimdiden düşünüp ve tartışmayı gerektiriyor. Henüz başlamamış olsa da tartışmaya biz de zorunlu temel eğitim yaşı ve süresi ile mesleki eğitimin yeniden yapılandırılmasına ilişkin önerilerimizle dahil olmak istiyoruz. Türkiye’de okula başlama yaşı 6, zorunlu eğitim süresi 12 yıl. 6 yaşında okula başlayan çocuk ara vermezse bile ancak 18 yaşında okuldan ayrılır. Almanya’da okula başlama yaşı 6, zorunlu eğitim süresi 10 yıl (Akademik öğrenime hazırlanan öğrencilerin devam ettiği gymnasium denen liselerde bu süre 13 yılı bulabilir.) 6 yaşında okula başlayan çocuk 16 yaşını tamamladığında okuldan ayrılabilir. Fransa’da okula başlama yaşı 6, zorunlu eğitim süresi 10 yıl (İsteğe bağlı olarak bu süre 12 yıla kadar uzatılabilir.) 6 yaşında okula başlayan çocuk 16 yaşını tamamladığında okuldan ayrılabilir. Yunanistan’da zorunlu eğitim 6 yaşında başlar 15 yaşında biter. İtalya’da okula başlama yaşı 6, zorunlu eğitim süresi 10 yıl. Zorunlu eğitimden çıkış yaşı 16. Çin’de okula başlama yaşı 6, zorunlu eğitim süresi 9 yıl. Öğrenci 15 yaşında okuldan ayrılabilir. Rusya’da okula başlama yaşı okul öncesi eğitim durumuna göre 6-7, zorunlu eğitim süresi 9 yıldır. Finlandiya’da okula başlama yaşı 7, zorunlu eğitim süresi 9 yıl (İsteğe bağlı olarak bu süre 10 yıla kadar uzatılabilir.) 7 yaşında okula başlayan çocuk 16 yaşını tamamladığında okuldan ayrılabilir. Bulgaristan ve Romanya’da okula başlama yaşı 6, zorunlu eğitim süresi 10 yıl. Okuldan çıkma yaşı 16. İngiltere’de okula başlama yaşı 5, zorunlu eğitim süresi 11 yıl. 5 yaşında okula başlayan çocuk 16 yaşında zorunlu eğitimden ayrılır. Gördüğünüz gibi zorunlu temel eğitim süresinin en uzun ve eğitimden çıkış yaşının en yüksek olduğu ülke Türkiye. Türkiye'de okul terki, aday olduğu AB ülkeleri ortalamasının (yüzde 10) dört kimi hesaplamalara göre beş katıdır (MEB’in okul terkini “devamsızlık” olarak göstermesi sağlıklı veri elde etmeyi imkansızlaştırıyor). Aynı çarpıklık zorunlu eğitim sonrası eğitimdeki okullaşma oranında da görülmektedir. İstatistikler, Türkiye’deki okul terkinin yaşa ve süreye bağlı olduğunu, eğitim süresinin uzatılmasıyla okul terkinin azalmadığını gösteriyor: Ortaöğretime kaydolan öğrencilerin yüzde 40’ı eğitim süresini tamamlamadan okuldan ayrılıyor. Ortaöğretimdeki okullaşma oranının yüzde 87,95’te kaldığı dikkate alındığında zorunlu eğitimin son dört yılını tamamlayanların oranı yüzde 52’ye düşüyor. 1 milyon 580 bin 764 açık orta ve lise öğrencisini dahil ettiğinizde (İmam hatipleri okuldan saysak bile) zorunlu eğitim diploması sahibi olanların oranı yüzde 50’yi bulmuyor. Gelişmiş ülkeler, zorunlu temel eğitimi ortalama 10 yılda, eğitim yaşını 16’da tamamlarken Türkiye, zorunlu temel eğitimi zorunlu din eğitimine dönüştürebilmek amacıyla zorunlu eğitim süresini 12 yıla, okuldan ayrılma yaşını 18’e çıkardı. Meslek eğitimini zorunlu eğitimin içinde tutan bu karar, esnaf talebi olduğu kadar İslamcı propagandanın süresini uzatmakla da ilgiliydi. Batı, zorunlu eğitim süresinde mesleğin bilgisini verirken (Zorunlu eğitimin bir aşamasında mesleğe hazırlamakla mesleğin eğitimini vermek aynı şey değildir.) Türkiye’nin henüz meslek seçme bilgi ve olgunluğuna erişmemiş çocuğu işgücüne dönüştüren meslek eğitimi veriyor olmasının ne ekonomik ne pedagojik izahı olabilir. Zorunlu temel eğitim, teorik olarak, devletin hukuki ve siyasi varlığını koruyup güçlendirmek için yaptığı eğitim anlamına gelir. Zorunlu eğitimin teorik tanımında bireyin ve toplumun sosyal ihtiyaçlarını gözetmek de vardır. Bireyi toplumla buluşturmak, toplumsallığın temsili olan devletin yurttaşı olarak hak ve yükümlülüklerinin farkında olacak şekilde yetiştirmek amacıyla tasarlanmış zorunlu temel eğitim içinde bir sınıf veya zümrenin özel amaçlarını gerçekleştirmek “Eğitim birliği” ilkesine aykırıdır. Temel eğitim sürecinin sermayeye iş gücü yetiştirmesi, eğitim ve öğretimin dini ilkelere göre belirlenmesi genel eğitimde özel alanlar açmak anlamına gelmektedir. Meslek eğitiminin Türkiye için önemi ortada, fakat mesleki eğitim, önemi kadar büyüklüğü bakımından da Milli Eğitim Bakanlığının dışında ele alınmasını gerektiriyor. Almanya bir buçuk milyon çıraklık ve mesleki eğitim öğrencisinin eğitimini yerel hükümetler ve işletmeler işbirliği ile yürütüyor. Orada mesleki eğitimin maliyetini büyük oranda işletmeler karşılıyor. Türkiye’de ise 2 milyon 400 bin mesleki ortaöğrenim öğrencisinin müfredatını, okulunu, öğrenim giderini MEB karşılıyor. İşletmeler maliyetine katlanmak şöyle dursun meslek okulu işletmeciliği yapıyor. MEB’in mesleki eğitimi yönetemediği/yönetemeyeceği, tüm enerjisini ve kaynaklarını mesleki eğitime ayırırken Anayasa’nın ve kanunların kendisine verdiği eğitim yükümlülüklerini yerine getiremediği gün gibi ortada. Sadece bu yazıda öne sürülen gerekçeler bile Türkiye’nin mesleki eğitimi zorunlu eğitimin dışında özerk bir yapılanmayla ele alınmasını zorunlu kılmaktadır. Kaldı ki Türkiye’nin bir de üniversite sorunu var: Adına üniversite denen yüzden fazla atıl fiziki yapının ön lisans, lisans ve yüksek lisans düzeyinde meslek eğitimi veren okullara dönüştürülmesi gerekiyor. Üniversite sorununun çözümü de meslek eğitiminin zorunlu eğitimin sonuna ama üniversite öncesine alınmasına bağlı. Ancak o zaman meslek okulları ekonomiye katkısı olan ve öğrencilerin zorla yönlendirilmeyip tercih ettiği okullar olabilir. Zorunlu eğitimin süre ve okul yaşı bakımından yeniden düzenlenmesi (Zorunlu temel eğitimin 10 yıl, zorunlu eğitimden ayrılma yaşının 16) okul çeşitliliğini azaltacak olması sınav odaklı eğitimden kurtulmanın yolu olarak da düşünülmelidir. Böyle bir karara varıldıktan sonra kademeleri, kademeler arası geçişleri, ikinci kademede olması gereken okul türlerini ve ders konularını belirlemek sanıldığı kadar karmaşık olmayacaktır. * Veri kaynakları: Eurostat, UNESCO, MEB, OECD
|
412 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |