Eğitim insanın ahlakını bozuyor olabilir mi? Kısa bir süre önce birkaç yazımı eğitimin insanı ehilleştirmedeki başarısızlığına ayırmıştım. Bunca zamandır ne okullarda verilen ve “modern” dediğimiz eğitim, ne de dinin eğitim, arzu edilen insana ulaşmamızı sağladı. Belki de Rousseau haklı; eğitim kurumları, “insanın doğuştan getirdiği saf doğasını, temizliğini ve ahlakını bozuyor” (Emile ya da Eğitim Üzerine). Hatta Mehmet Sağlam örneğine bakarak bu iki eğitimi (modern ve dini) birlikte alanların zıvanadan çıktığını bile söyleyebiliriz. Mehmet Sağlam, modern eğitim kurumlarının tümünden geçmiş biri olmanın ötesinde öğretim üyesi, dekan, rektör, YÖK başkanı; TBMM Eğitim Komisyonu Başkanı ve eğitim bakanı olarak mevcut eğitim sisteminin etkin tasarımcılarından olan biri. Şu anda da demokrasinin mabedi sayılan TBMM’nin başkan vekili. Sanırım bir ara adı cumhurbaşkanı adayı olarak da geçti. Bu şahısın yeterli derecede dini eğitim de almış olduğunu sanıyorum. Gelin görün ki bu model insan, gözünün içine baka baka mevkidaşlarına “Ha siktirin!” (TBMM Tutanağı, 22.11.2011 s. 31) diyebiliyor. Ve yetmiyor, tepkileri yalanla savuşturmaya çalışıyor. Hani eğitim bunun neresinde diye sormakta haksız mıyız? |
2072 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |