13/01/2012

Kesintili olmak kaydıyla eğitim süresinin uzatılması, küresel güçlerin Ilımlı İslam projesiyle de örtüşüyor. İnanın, zorlama bir yorum değil benimki: Türkiye, Cumhuriyet’le birlikte laik modern eğitime oldukça ağırlık verdi. Bu da, dini yaşama konusunda bir dönem Halifeleri olduğumuz Araplarla aramızda farklılıkların ortaya çıkmasına neden oldu. Yani fazla ileri gittik. Araplar ise pek beri gelmediler, ilkokula başlayan öğrenciye Kuran ezberletmeye (hıfz), cihat dersleri vermeye devam ettiler.

Sonra küresel bir güç ortaya çıktı ve Ilımlı İslam diye bir proje attı ortaya. Projenin amacı dünyanın bu bölgesindeki herkesi birbirine benzetmek, Araplarla bizi bir ipe dizmekti. Biz müfredatımızdan, ders kitaplarımızdan Darwin’i çıkarıp yerine Yaratılışçılığı koyduk; Kuran kurslarına gitme yaşını aşağıya çektik. Benzer bir dizi geri adımlarla model olabileceğimizi kanıtladık. Arap ülkeleri ise radikal İslami hareketleri besleyen öğretileri önemli ölçüde müfredatlarından ve ders kitaplarından çıkardılar: Suudi Arabistan küçük yaştaki öğrencilerin Kuran hıfzını (ezberleme) iptal etti; Mısır cihat konularını müfredatlarından temizledi (2004).

Katar, Ürdün, Lübnan ve diğer Arap ülkelerinin Türkiye ile eş zamanlı olarak maruz kaldığı “eğitim reformu” her birini bir miktar ılımlılaştırdı.

Bu ayrıntıları, Minnesota Üniversitesi (ABD) öğretim üye­si Prof. Imed Labidi’nin Batı’nın (özellikle ABD ve Fransa’nın) Arap eğitim sistemlerine müda­halesini konu alan Arap Eğitiminin Liberal Dönüşümü konulu makalesinden edindim. Bu makaleyi okurken, adı geçen Arap devlet­lerinin yanına bir parantez açıp Türkiye’yi ekledim ve ortaya Ilımlı İslam çıktı. Ayrıca Arap Baharı’nı hazırlayan etkenlerden birinin de eğitim olduğunu doğrulamış oldum. Makale, Eleştirel Pedagoji dergisinin (www.elestirelpedagoji.com) 19. sayısında yayımlandı. Mutlaka okumanızı öneririm.